Longyearbyen, Norveç
Bu ıssız kutup kentinde ölmenize izin yok, aslında ölebilirsiniz ama buraya gömülemezsiniz.
Doğru duydunuz. Bu şehrin mezarlığına yaklaşık 100 yıldır kimse gömülmedi. Bunun sebebi bedenlerin aşırı soğuk hava nedeniyle gerektiği gibi bozulamaması. 1917'de ki grip salgınından sonra, şehir mezarlığa insan gömülmesini yasakladı.
Ayrıca bu şehirde kutup ayısı nüfusu neredeyse insan nüfusuyla aynı ve avlanmak yasak olduğu için sadece savunma olarak bu ayıları öldürebilirsiniz. Fakat hazin durum ayılar için de geçerli, ölü ayılar da bu maden şehrinden farklı bir yerde gömülmek zorunda.
Monowi, Nebraska
Bu şehirde Elsie Eiler ismini herkes bilir, bu belediye başkanı gibi tanınmış bir isim olduğundan değil, şehirde yaşayan tek insan olduğu için.
Nüfus 1930'lardan itibaren düşmeye başladı. O zamanlar 150 olan nüfus, 2000 yılında ise sadece bir çift insana kadar düştü. Bunların biri Elsie iken diğeri şu an ölmüş olan kocasıydı. 70'li yaşlarının ortasındaki Elsie, şu an Monowi meyhanesinde resmi içki ruhsatıyla bira satıyor ve kocasının 5000 kitaplık koleksiyonunu şehirde bir kütüphanede toplamış durumda.
Elista, Rusya
Bu Rusya kentinde kral hep tehdit altında, çünkü bu şehrin tek olayı satranç.
Bu şehirde şehir merkezine çizilmiş devasa satranç tahtasında veya 1988 satranç olimpiyatları için yapılmış Satranç Şehri binasında satranç oynayabilirsiniz. Kalmykia cumhuriyetinin başkenti olan bu şehre dünyanın en iyi satranç oyuncuları mutlaka bir kere uğramıştır.
Bir diğer ilginç durum ise Avrupa'da ki budist şehir Elista'dır. Hatta Satranç Şehir binasında budist müzesi bulunur.
Gibsonton, Florida
Yüzyıllar boyunca Gibsonton (Showtown), karnaval ve sirkte çalışan insanların kışı geçirdiği, hatta burada emekli olduğu şehirdir.
Şehirdeki büyük ayak heykeli, 54 numara ayakkabı giyen eski bir sirk devi Al Tomaini anısına yapılmıştır. Showtown bar ve ızgara mekanına uğrarsanız yerel insanlarla ilgili ilginç hikayeler dinleyebilirsiniz. Hala sirk topluluklarına hizmet eden şehir, sirk karavanları ve filler için parka izin vermekte. Yakın bir mesafede Amerikan Karnaval Müzesine ev sahipliği yapan Uluslararası Bağımsız Gösteri İnsanları Birliği bulunur.
Thames Şehri, Çin
Bu şehirde Çinlilerin meşhur taklit takıntılarını ve Avrupa nesnelerine tutkularını görebilirsiniz. Öyle ki, Thames şehri, arnavut kaldırım taşlarıyla ve kırmızı telefon kulübeleriyle Şangay'da kurulmuş İngiltere'de ki orjinalinin bire bir kopyası bir şehirdir. Pubda biranızı içebilir, şehir merkezindeki dükkandan atıştırmalık cips alabilir, ve hattaJames Bond ve Harry Potter heykelleri önünde resim çektirebilirsiniz.
Taklit İngiltere şehri aynı zamanda düğün fotoğrafları için tercih edilmesiyle meşhur.
Lily Dale, New York
Long Island Medium filmi favorilerinizden biriyse, bu şehre bir uğramalısınız, çünkü bu şehir New York'ta bulunan bir fizik şehridir.
Şehir derslere ev sahipliği yapar ve HBO kanalının bir belgeseline konu olmuştur. Şehirde çokça bulunan medyumlardan randevu alabilir veya iyileşme tapınağına uğrayabilirsiniz. Her ikisinde de kendinizi şehrin aydınlanmış insanlarıyla beraber ruhsal bir yolculuğa çıkarken bulacaksınız.
Çoğu insan meditasyon için Orman Tapınağı'na gider. Fakat çoğu meditasyon yılda bir kere olmak üzere yazları yapılır ve girerken bir ücret ödemek zorundasınız.
Slab City, Kaliforniya
Salton denizi kıyısında ikinci dünya savaşından kalma bir asker barınağından kurulmuş bu şehirde, herhangi bir yasa yoktur.
Bu şehre geldiğinizi Leonard Knight tarafından yapılmış büyük Salvation Dağı yapısını gördüğünüzde anlarsınız. Şehirde temiz su şebekesi bulunmasa da, Range isimli cumartesi geceleri yerel dansçıların gösteri yaptığı bir gece kulübü bulunmakta. Şehir daha çok uçlarda yaşayan özgür insanları kendine çekiyor.
Supilinn, Estonya
Çorba Şehri takma adını almış bu şehir, patates, bezelye ve fasulye gibi sokak isimleriyle dikkat çeker.
Bu zamanın içinde donmuş gibi görünen şehir, aslında Tartu isimli şehrin bir dış mahallesidir. Tahtadan derme çatma evleri 19. yüzyılda yapılmış gibi görünür.
Centralia, Pensilvanya
Bu şehrin madenlerinde 27 Mayıs 1962'de bir yangın başladı, ve 50 yıldır bu yangın hiç sönmedi.
Çoğu kent sakini 1980'lerde bir çocuğun yanan bir çukura düşmesiyle yeni yerlere taşındı, ama bir kısmı burada kalıp hayatlarına devam ettiler. Buraya gelen turistler artık sadece 10 insanın yaşadığı bu hayalet şehre alık alık bakıyorlar.
Sheffield, Avustralya
1980'lerde ortaya atılan "İnşa ederseniz gelirler" mottosuna uyan bu şehrin sakinleri, bütün şehre duvar resimleri çizmek ve turizm federasyonu kurmak gibi bir atılım içerisine girdiler. Şu anda şehirde duvarlara çizilmiş tarihi olayları anlatan 60 resim var ve 2003'den beri her yıl duvar resmi festivali düzenleniyor. 1,000'den az nüfusu olan bu şehre açık hava galerisini görmek için her yıl 200,000 turist geliyor. NOT: BU MAKALEMİZ BİZE AİT DEĞİLDİR. MAKALE ONEDİO.COM'a aittir.